1 Ekim 2011 Cumartesi

Rüya

Ben yıllarca dün gece rüyamda gördüğüm şeyin gerçek olmasını bekledim. Hiçbir zaman mutsuz olmadım ama hep mutluluğun doruğundaki o küçük noktada oldu gözüm. Ve dün gece farkettim ki aylardır o tepede oturmuş insanlara bakıyorum. Nasıl da telaşlı, üzgün, kırgın, yorgun, yetinmez olduklarını düşünüyorum. Üstelik hak veriyorum. Hayatım bu kadar mükemmel hale gelmeseydi ben de onlar gibi olabilirdi. Belki onlara göre biraz daha rahat ama asla daha mutlu değil . . .

Her saniye daha fazla batıyorum bu mutluluğun içine. Ve düşünmeden edemiyorum bir öpücükle hayatım nasıl bu hale geldi diye . . .

7 Ağustos 2011 Pazar

Parti Bitmiş, Herkes Gitmiş, Dava Düşmüş, Konu Kapanmış

3 gündür taziye mesajları alıyorum resmen. Herkes farkında hayatımı ayakta tutan kolonlardan birinin yıkıldığının.

Şimdi istediğim her şeye sahibim; mükemmel bir sevgili, her zaman beni destekleyen bir aile, başarılı bir öğrenim hayatı, Ocakta Japonya'ya gidiyor olmak . . . Ama değil sahip olmayı ne istediğimi bile bilmediğim zamanlarımda dahi bana ait olan tek şey Teoman şarkılarıydı. Onlarla çocuk oldum, onlarla genç kız oldum, onlarla aşık oldum, onlarla unuttum, onlarla hatırladım . . . Üzerine milyonlarca geyik döndürsem de aslında hiç yanımda olmasını istemedim Teoman'ın. Hep benden uzakta bir yerlerde olup hayatıma nüfuz edecek şarkılar yazmasını istedim. Hep yazsın, hep yazsın ben onu sadece konserlerinde göreyim istedim . . .

Her şey değişti zamanla yollar, yordamlar, insanlar . . . Ama telefonumun zil sesi hiç değişmedi mesela; o hep daha 17 17 17 17 diye bağırdı. Erkendi bence bu gidiş . . . Fazlaca erken. Hani müzik orgazmdan daha fazla zevk veriyordu? Biz yanlış mı duyduk yoksa?

Şimdi yavaş yavaş kabullenme zamanı . . . Kimseye sorumluluk yüklemeyi sevmem aslında. Yüklemem de. Bu sefer de öyle oldu. Ben anlattım, sen dinlemedin. Dinleyesin yoktu. Ve böylece nokta kondu bitti en güzel hikayem . . .

1 Eylül 2010 Çarşamba

Mevsimler

Dün yazdı bugün sonbahar. Ne kadar da çabuk değişiyor mevsimler . . .

Ve kardeşim sabah çok güzel bir noktaya parmak bastı: Ne güzel siz Fıratla soğuğu da gördünüz sıcağı da. Biraz öyle oldu sanırım . . . Biz Fıratla soğuğu da gördük sıcağı da, denizi de gördük karayı da, kavgayı da gördük ardından sarılmayı da . . . Gördüklerimiz bizde bir çok şeyi değiştirdi hatta bizi değiştirdi zamanla . . . Ama değiştiremediği tek şey "Biz"di, "Sevgimiz"di. Güzel günler oldu ve güzel günler olacak . . . Belki başka mevsimlerde, başka şehirlerde hatta belki başka ülkelerde ama hep elele, hep "biz" olarak güzel günler olacak . . .

2 Ağustos 2010 Pazartesi

Yaz

Eski tweetlerime bakarken bir şey dikkatimi çekti. Ankara'dayken "oha çok güzel fikirler bunlar :D yazım da mükemmel geçcek gibi duruo =)" demişim. O fikirlerin hiçbirini uygulamadık, uygulayamadık. Ama yazım yine de mükemmel geçiyor. Zamandan, mekandan, eylemden soyutlanmış bir şey bu. Daha saf . . . daha gerçek . . . =)

7 Haziran 2010 Pazartesi

6

Çok duygusal anlar yaşanması gereken bir günde horul horul uyuyan insanlar hey yarabbim :D