28 Mart 2009 Cumartesi

Benim Şarkım

Faili meçhul acıların, trajik hayatların, elma kokulu mumların ve gözyaşlarını tükendiği yerde başlar benim şarkım. Bir nefes, bir nefes daha ... Sonrası ciğerlerimdeki oksijenin özgürlüğüdür. Yitmemiş, bitmemiş bir mevsimin en güzel gününde hiçbir şey duymazken sessizlikten sağır olmuş kulaklarım, o melodiyi seçebildi sadece uzaklardan. Hayata tutunmak için bir sebep lazımdı belki de. Çünkü ne güzel gözlü kadınlar kalmıştı artık ne de uzun boylu erkekler. Herkes ve her şey tek bir fabrikanın ürünüymüşçesine sıradan.

Birileri bir hata yapmış olmalı geçmişte. Belki de anahtarını evde unutmuştur. Ya da belki kendini unutmuştur. Sevgilisini aldatmıştır belki. Ya da belki kendini aldatmıştır. Ama ortada bir hata var. Marjinal olmak adına yapılmış ve çapulcu olmaktan öteye gidememiş bir hata. Hata olduğu fark edilmemiş bir hata ... İşte tam da bu hatanın içinden doğar benim şarkım. Her bir notasını ondan alır ve her bir kelimesini ona atfeder.

Hata üzerine kurulmuş bir hayattan çok daha tehlikelidir, hata üzerine kurulmuş bir şarkı. Milyonların hayatını hata kılan bir şarkı ... Kabullenmek lazım hatalarımızı o zaman ve sessiz olmak lazım. Bırakalım da şarkı kapatsın gözlerimizi ve yine o açsın. Zaten bir hatalarından bir de şarkılardan vazgeçemez insan.

26 Mart 2009 Perşembe

Faili Meçhul Kıyak Hareketine Destek !



Geçen gün bir arkadaşım büyük bir heyecanla geldi yanıma. "Faili Meçhul Kıyak" diye bir şey duyup duymadığımı sordu. Ben de her zamanki garip tepkilerimden biriyle "Ben kıyak kayak bilmem git işine dedim." Ama az çok tanıdığı için bu arkadaş beni başladı anlatmaya hiç hevesi kırılmadan. Öyle bir aşkla anlatıyordu ki etkilenmemek elde değil. Sonra olayın amacını farkettim, ki herhangi bir karşılık beklemeksizin birini gülümsetebilmektir amaç, ve dedim ki " İyi de banane insanların mutlu olmasından." Bu bencilce cümlemi de önceden tahmin etmişti büyük ihtimalle o arkadaş [=)].

Aslında çoğu zaman kendimden başka hiçbir şeyi düşünmediğim için başta pek ilgimi çekmedi bu konu; ama dediğim gibi arkadaşım öyle bir anlattı ki merak eder oldum. Biraz araştırma yaptım bu toplum hareketi hakkında. Tabii asıl şoku araştırmadan sonra yaşadım. Çünkü bu fikrin ilk destekçilerinden ve gelişmesine en çok katkısı olanlardan biri eski bir arkadaşım çıktı. Daha doğrusu çok uzun zamandır öyle bir insan olduğunu bile unutmuşum. Nasıl biri olduğunu pek hatırlamıyorum. Hatrımda kalan tek şey "güven" olmuştu açıkçası. Yani bana ne söylemişti ya da ben ona ne söylemiştim pek hatırlamıyorum; ama bu adam bir şey yaparım diyorsa onu yapacağından hiç şüphem olmamıştı. Ki zaten bu FMK konusunda da beni mutlu eden şey buydu. Yani ilk duyduğumda bu hareket tutmaz diye düşünmüştüm. Ama baktım ki işin içinde Mustafa Öztürk var, "Tamamdır!" dedim ve ondan sonra farkettim ki gerçekten tutmuş ve gazeteye bile çıkmışlar.
Tebrik ediyorum bu arkadaşları ve başarılarının devamını diliyorum. Konuyla ilgili daha fazla bilgiye bu linkten ulaşabilirsiniz:

19 Mart 2009 Perşembe

İşaret Sıfatları

この >> kono >> bu
その >> sono >> şu
あの >> ano >> o

この かさ >> kono kasa >> bu şemsiye
その かさ >> sono kasa >> şu şemsiye
あの かさ >> ano kasa >> o şemsiye