5 Ocak 2009 Pazartesi

Kriz Var!

Son zamanlarda bir krizdir dolanıyor ortada. Herkes mutsuz, bir şeylere yetişme çabası içresinde. Benim kalbimdeyse başka bir kriz. Yeni bir yıla girdik yine binlerce barış dileği tutarak. Ve ertesi gün yani 1 Ocak! Otobüsün radyosunda haber duyuyorum, Ankara'da doğal gaz kaçağından yedi gencin öldüğünü söylüyor haber. Varıyorum eve televizyonda bir şarlatan açıklama yapıyor: İçerideki vaziyet çok kötü. Gençler ikişerli gruplar halinde yarıçıplak bir vaziyette bulundurlar." Aman ne güzel. Tamam öldüler de adamlar çıplaktı napalım içeride fuhuş çetesi vardı öldüler diye arkalarından ağlayacak değiliz ya. Zaten sallandırmak lazım böylelerini.

Ne yaptı bu insanlar? Hemen söylüyorum : Yıl başı gecesi bakanları görevini yapamayınca, suçu atacak insan da bulamayınca saçmalayan bir ülkenin başkentinin bir apartman dairesinde kendi aralarında eğlendiler. Çıplaklar mıydı giyinikler miydi orası beni ilgilendirmez.

Babam hep "Sen bu ülkenin geleceğisin." derdi. Onlar da öyleydi. Şimdi yedi kişi eksildik. Peki geleceğimizden yedi kişi çalan ve hala aynı hızla devam edip kendi yaptığı ahlaksızlıktan utanmayarak çocukların üstünde ne olduğu tartışma konusu yapan bu adam ne? O tanımsız. Çünkü geçmiş, şimdi ya da gelecek olması böyle birinin onun yaşadığı ülkeyi yakıp küllerini rüzgara savurmaktır.

Gerçi sadece bizim ülkemizde yok böyle şeyler. Hatta iyimser olmaya çalışırsak "bu" sadece bizim geleceğimize zarar verirken, tüm dünyayı mahveden "bu"lar da var. Dün gece rüyamda havai fişekleri gördüm onlar patladıkça ben kaçıyordum. Babam da "Kaçma havai fişek onlar bomba değil ki." diyordu babam. Doğru ya bomba değildi. Ama yatmadan önce haberlerde İsrail'in attığı misket bombalarını görmüştüm. "Ama bu şerefsizlik!" demiştim. "Hiroşima bombalandığında Amerika'nın ki şerefsizlik değil miydi?" dedi babam. Sonra da sustum zaten. Başka ne söyleyebilirdim ki ...

0 yorum: