17 Aralık 2008 Çarşamba

Ölürsem

"Ölürsem beni yakın!" diye başladı geyik. Küllerimi de verin Japonya'daki arkadaşlarımdan birine Osaka'dan denize döksün. Sonra ölürsem RobinHood'a gömün beni dedim. "E hani yakıyoduk?" Boşver yakmayı boşver RobinHood'da olmak istiyorum ömrümün sonuna kadar. Arkadan bir Bob Dylan şarkısı çalsın mesela. Ya da onu da boşver En Güzel Hikayem çalsın sürekli fonda. Arada bir beni seven birileri gelsin elma çayı döksün toprağımın üstüne. Ama elma çayı kış aylarında, eğer yazsa elmalı votka. Ohh bee hayat öldükten sonra başlıyormuş meğer. Aslında denizi gören bir ağacın altına gömülmek de hoş olurdu tıpkı Feridun Düzağaç'ın şarkısındaki gibi ... En iyisi tam karar vermeden ölmemek :D

0 yorum: